12 Nisan 2010 Pazartesi

2inci Lig Yükselme grubu

Efenim oynanan hafta sonunda puan durumu aşağıdaki gibidir.(İskenderun demirçelikspor un etimesgut şekersporu 2-0 yendiği ve göztepeye 2-0 yenildiği maçların yazısını bir fırsat bulupta hazırlayamadım çok yakında onuda giricem.sabırlı ol ey takipçi)


11 Nisan 2010 Pazar

Bursa şampiyon olursa


şu an gençlerbirliği - bursaspor maçını izlerkene, içimden gelenleri bloguma dökmek ister deli gönlüm. (dakika 60, 0-0 golsüz eşitlik esnasında)

şu bursa şampiyon olsa, anadolu kulüplerinin başkanları bursaspor'u yılların hegamonyasından kurtardıkları için sevinirler heralde. ve üstüne de; 3 büyüklerin, hadi 4 olsun 4 büyüklerin başkanlarına; "noldu la atıp tutuyodunuz, milyon dolarlar döküyodunuz, noldu???" demek suretiyle, olmadı surat ifadelerinde bunu hissettirmek suretiyle afedersiniz toşşiks geçseler, güzel olmaz mı?

34 maçtan en fazla 5'inde büyük takım ruhuyla oynadıkları, diğer maçlarda "büyük takımız lan biz çekil kenara" tripleriyle kazandıkları veya puan aldıkları, senelerdir bu şekilde oynadıkları düşünülürse, -kimse kusura bakmasın ben beşiktaşlıyım kardeşim- bursaspor şu ruhuyla şu "fiyat/performans"ıyla şampiyon olsun kardeşim.

sözde "büyük" takımlar da alsınlar kafalarını ellerinin arasına düşünsünler, "göz boyamaktan, ona buna bok atmaktan, dümen çevirmekten, medyayı kontrol altına alıp bundan rant sağlamaktan, avrupa'da atıp tutup "ölüm grubuna düştük" diyip "belki bişeyler yaparız" zihniyetine sığınmaktan, grubun 1. ya da 2. torbadan gelen rakibini olur ha yendikten sonra gruptan çıkma hesapları yapmaktan, yemeyince uefa'ya gitmeye çalışmaktan ve sonra annemizin ligine dönmekten..." başka ne yaptık desinler. ha çapları yetiyosa önlem alırlar da türk futboluna 2 gram katkıda bulunurlar.

umut fakirin ekmeği. hadi be bursa.

9 Nisan 2010 Cuma

tipitip


az taranacı değildin be tipitip. bunun bi de karısı vardı gözlüklü. bi de bunu hatırlarım.

bu aralar


ne dinliyore:

emre aydın - duymak istiyorum (cemali cover'ı) - kağıt evler
feridun düzağaç - devrik - fd7
gripin - gözyaşlarım değil onlar - m.s 05 03 2010

ne okuyore:

atilla atalay - kalbin böcüü
muzaffer güsar - muzo ile yastık sohbetleri

ne izliyore: (ne izlemek istiyore ve programa alıyore)

the perfume
laleli'de bir azize
flatliners
the reader

ne indiriyore:

dido - one step too far
amy macdonald - a curious thing
leona lewis - echo
soul kitchen soundtrack

paranormal activity

--- baştan sona spoiler içermektedir. ha bi de "any similarity to actual persons, living or dead, is purely coincidental." ---

hacı ben çocukkene iblis şeytan muhabbeti girince işin içine, hep şey derlerdi, işte efendim sessiz dururmuş konuşmazmış gülermiş sadece, bi de ayakları ters olurmuş zamazingo. bu taranacılar da bunları nerden duyduysa bu klişeleri kullanmışlar. (anaam ya evrensel bir gerçekse bu ?!?!)

"kızım hadi toparlandık gidiyoruz, evi terkediyoruz, dün gece ayağından çekip almıyo muydu bu seni?" cümlesine;"burda kalalım burda iyiyiz, burda iyi olacağız" diyo ya katie'cik; oğlan da tribe bağlayıp "sokacam haa" serzenişli çıkıp gidiyo odadan, sonra kızın önünden bi karaltı geçip arkasına dolanıyo, sonra kız gülümsemeye başlıyo ya. ananskymm! dedim.


bi de son gece ablam yataktan çıkarkene çarşafı sıyırınca ayaklar da normal durması gerekenin 90 derece açılısı olaraktan durunca altıma sıçırttım. (anlatamadım amunike)

3 farklı son var bilindiği gibi, bu ayak olayı erkek arkadaşını kameraya fırlattığı versiyonda geçiyür. micah'ı aşağıda halledip odaya dönüp kendi boğazını kestiği sahnede (daha yazarken kanım dondu layn) ayaklara dikkat ettim, o çarşaf sıyırma sahnesinde ayaklarda numara yok.

ha sevgili okur, diyeceksin "ayak fetişisti misin pzevenk ne taktın lan bu kadar?" saygı duyarım. hem de ustaya saygı.

benim taa bu filmi izlemezden beri; "uyurgezer biriyle karşılaşırsam, donuma sıçarım başımda dikilirse" korkumu tazeledi, kavurdu önüme koydu götingenler.


o değil de hatuna dikiz hacı. benim öyle hatunum olsun, hocanın hasını haymana'dan getirtirim şerefsizim. okutur üfletirim bebeğimi. hemi de renkli gözlüydü, ooh tam mamel carlos. kameraya son gülüşünü yidiğim. neyse bizi de fırlatmasın da.

kayıt dışı


uzun süre olmuş blogdan ayrı kalalı. (bkz. 22 aralık 2009 candan erçetin'in albümüne gönül titremesi) bu arada müzik birikmiş, futbol birikmiş, film birikmiş. messi'ye olan duygularımın kabarması sebebiyle başladık efenim. geri döndük.

blogumuz 100 metre ileri taşınmıştır. bekleriz.

caco biladerime burdan selam olsun. selam olsun sana blog emekçisi. selam olsun.

lionel messi


6 nisan 2010 barcelona arsenal maçında futbol tanrılarına şirk koşmuş lionel messiminho. nou camp'takiler ellerini havaya kaldırıp indirmek suretiyle taptılar adama. e o zaman futbol tanrısı oluyo?

tamam kararımı verdim:

tanım: futbolun tanrısı.

messi'min şu futboluyla arjantin'imi 2010 dünya kupasında kaldırırken görmek ister deli gönül. kupayı tabi :) hani şöyle bi tatlı ispanya-arjantin finalinde? ne dersiniz, hoş olmaz mı?